Ana içeriğe atla

Cisco, 2013′ün bilişim trendlerini açıkladı

Ağ teknolojilerinde dünya lideri olan Cisco 2012 yılı boyunca bilişim eğilimleri ve gelecek öngörülerini ortaya koyduğu araştırmaları ile sektöre ışık tutmaya devam etti. İşte Cisco’nun yıl boyunca açıkladığı 2012’de hakim olan ve 2013 yılında da devam edecek trendler.


 

Bugün ortalama 20 ev 2008 yılında tüm dünyanın yarattığından daha fazla internet trafiği yaratıyor. Yakın gelecekte sadece insanlar değil, neredeyse her şey- yollar, arabalar, buzdolapları, güneş panelleri ve medikal cihazlar- internet üzerinden iletişim kuracak.  Bu veri artışı ile 2016 yılına kadar tüm dünyada internet trafiğinin 6 kat kadar artacağı ön görülüyor. Y kuşağı zaten internet dünyasına doğdular ve iş hayatına yeni çalışma şekillerini getirecekler. Akıllı mobil cihazların iş hayatındaki kullanımı hızla artıyor ve kendi cihazını getir (Bring Your Own Device) trendi bir gerçeklik haline geliyor.

Mobil Cihazların Artan Popülaritesi

2012’nin en önemli trendlerinden birisi bilişim sektörünü yakından takip etmeyenlerin bile fark edebileceği gibi akıllı mobil cihazların artan kullanımıydı. Bu trend hem mobil ağlar üzerindeki veri trafiği hem de bu cihazların iş yerlerindeki kullanımı üzerinde büyük etkiye sahip. Cisco Görsel Ağ Endeksi tahminlerine göre 2016 yılında akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar ve diğer taşınabilir cihazlar küresel mobil veri trafiğinin yüzde 90’ını kapsayacak. Bu artan mobil internet talebini karşılamak için servis sağlayıcılar trafiği daha da çok Wi-Fi ağlara yüklemenin yollarını arıyorlar.   Önümüzdeki 5 yıl içinde mobil veri trafiği 18 kat artacak. Video ise tüm internet trafiğinin gittikçe daha büyük bir payını kapsayacak. 2016 yılı itibari ile tüm internet trafiğinin yüzde 90’ı ve mobil veri trafiğinin 3’te ikisi video olacak.

“Her şeyin İnterneti”

Cisco’nun tahminlerine göre 2020 yılında internet bağlı “şey”lerin sayısı 50 milyara ulaşacak. Bugün ortalama 20 ev, 2008 yılında tüm dünyanın yarattığından daha fazla internet trafiği yaratıyor. Bu da yeni internet protokolünü kaçınılmaz bir hale getiriyor. Ipv6 artan ihtiyaç için yeterli internet adresi sağlayacak. Hatta Ipv6 ile dünya üzerinde her bir atom 100 internet adresine sahip olabilecek.




Cisco Türkiye Genel Müdürü Ümit Cinali konu ile ilgili olarak, ”Kullanıcılar ve bilgisayarların yanı sıra artık daha çok veri, obje ve cihazın internete bağlandığını görüyoruz. Bu trendler ‘Her şeyin İnternet’ kavramı altında özetlenebilir. Her şeyin İnterneti, inovasyon anlamında akıllı sensörler, akıllı şehirler ve akıllı şebekeler gibi bir çok fırsat sunuyor.” diyor.

BYOD – “Kendi Cihazını Getir” ve Y Kuşağı

Akıllı cihazlar artık iş için daha çok kullanılıyor ve BYOD trendi bir gerçeklik haline geliyor. BYOD organizasyon kültürü üzerinde gözle görülür etkilere sahip ve “iş’te olmak” kavramının yeniden yorumlanmasına neden oluyor. Cisco’nun gerçekleştirdiği global bir araştırmaya göre beyaz yakalı çalışanların yüzde 60’ı bir mobil cihaz kullanıyor. Aynı araştırmaya göre şirketlerin yüzde 63’ü çalışanların sahip olduğu cihazların şirket ağında aldığı yerin önümüzdeki iki yıl içinde artacağını ön görüyor.

İnternet ile büyümüş olan Y kuşağı iş hayatına girdiklerinde yeni alışkanlıkları da beraberinde getiriyor. Üniversite öğrencilerinin 3’te ikisi eğer bir seçim yapmaları gerekirse internet bağlantısını bir arabaya tercih ediyor. Ayrıca yüzde 50’den fazlası akıllı telefonlarını cüzdanlarından daha çok önemsiyor.  Y kuşağı hiç bir önemli bilgiyi kaçırmak istemiyor. Bu kuşak için bilgi eş zamanlı olmalı.

Her an “online” olan bu kuşak  – kişisel ya da şirket cihazı olması fark etmeksizin- tek bir mobil cihaza ihtiyaç duyuyor. Bu da şirketin varlıklarını ve bilgilerini korumak zorunda olan BT yöneticileri için yeni bir mücadele gerektiriyor.

Artan veri trafiği ve Bulut Trendleri

Hem özel hem kamu sektöründe iş ve veri analizinin önemi artıyor.  Bu da veri merkezi ve alt yapı konusunda yeni bir yaklaşım gerektiriyor. En son Cisco Küresel Bulut Endeksi’ne göre önümüzdeki 4 yıl içinde bulut trafiğinin 6 katına çıkması bekleniyor. Aynı süreçte küresel veri merkezi trafiğinin de 4 kat artacağı ön görülüyor. İlk olarak 2014 yılında iş yükünün çoğunluğu bulutta işlem görecek.

Veri merkezi trafiğinin büyük çoğunluğu son kullanıcılar tarafından değil, veri merkezleri ve bulut uygulamaları ile oluşturulan ve gözle görülmeyen sanal işlemler tarafından yaratılıyor.  Cisco, 2011-2016 yılları arasında veri merkezi trafiğinin yaklaşık yüzde 76’sının veri merkezi içinde kalacağını ve depolama, üretim ve geliştirme verilerinden oluşacağını tahmin ediyor.  Veri merkezi trafiğinin yüzde 7’si ise veri akışı ve yazılım/sistem güncellemelerinden oluşacak. Kalan yüzde 17’lik veri merkezi trafiği ise web, e posta ve video için buluta erişen son kullanıcı tarafından yaratılacak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cisco CCNA Sertifikası Nasıl Alınır? Hangi Eğitimler, Hangi Kurslar?

Bu yazımda bilişim sektörünün en çok talep edilen sertifikalarından Cisco CCNA sertifikası hakkında bilgi vereceğim. Öncelikle Cisco CCNA sertifikasının sektördeki önemini, sertifikayı almak için katılmanız gereken eğitimleri ve kayıt olabileceğiniz kursları ve diğer kaynakları göreceğiz. Bilişim sektöründe sertifikaların özellikle de CCNA sertifikanın önemini anlatırken hep şu örneği veririm. Sertifika ehliyet gibidir. Ehliyet olmadan araba kullanmazsınız fakat arabayı kullanan ehliyet değildir. Yani sertifika sizi iş başvurularında birkaç adım öne geçirir size bir artı değer katar ama işe girdiğinizde bir switchi yapılandıracak sertifika değil sizsinizdir. Tabi hiç sertifikası olmadan da çok başarılı kariyere sahip kişiler vardır ama istisnalar kaideyi bozmaz. Aslında Cisco CCNA sertifikası bilişim sektörüne giriş için ilk basamaktır. Devamında CCNP ve CCIE gibi sertifikaları almak her zaman tavsiye ettiğimiz bir kariyer yoludur. Cisco CCNA eğitimlerinde ağ temellerinden başlanıp bir...

TCP/IP Taşıma (Transport) Katmanı Nedir?

Taşıma katmanı gönderen host ile alıcı host arasında verilerin taşınmasından sorumludur.    Taşıma katmanı veriyi segmentlere ayırır ve alıcı hostta düzgün sıra ile tekrar birleştirilmesini sağlar. Bu segmentlere ayırma ve tekrar birleştirme iki farklı taşıma katmanı protokolü kullanılarak gerçekleştirilir. TCP(Transmission Control Protocol) ve UDP (User Datagram Protocol) TAŞIMA KATMANININ ÖZELLİKLERİ Taşıma katmanı protokollerinin ana görevleri şunlardır; Hostlar arası iletişimi izleme: Taşıma katmanında kaynak ve hedef uygulama (HTTP,FTP,SMTP vb.) arasındaki veri akışına sohbet denir. Bir host aynı anda birden çok uygulama çalıştırabilir. Aynı anda e-posta istemciniz(Outlook vb.) e-posta indirebilir, bir web sayfasına bağlanabilir ve bu arada da arka planda canlı radyo dinliyor olabilirsiniz. Bu çoklu sohbetleri izlemek ve sürdürmek taşıma katmanının görevidir. Verileri segmentlere ayırma ve tekrar birleştirme: Taşıma katmanı uygulama katmanı verisini uygun boyutlarda parçalar...

SDN'e Giriş

SDN’in ne olduğunu anlamak için, Microsoft dünyasında kullanılan dizin hizmeti hakkında biraz konuşmalıyız. Eskiden, merkezi yönetim veya otomasyon olmaksızın tek tek çalışan sunucular ve istemci makinelerine sahiptik. Daha sonraları diğer tüm makineleri kontrol edebilen, bunu yapılandırıldığımız ilkelerle gerçekleştiren, bir etki alanı denetleyicisi (domain controller) kavramını kullanmaya başladık.       Şimdi şöyle sorabiliriz; yönlendiriciler, katman 2 anahtarları ve çok katmanlı anahtarlar gibi ağ aygıtlarıyla da benzer bir konsepte sahip olabilir miyiz? Cevap; daha statik konfigürasyon kontrollü ağdan ziyade, ağın yazılım tabanlı kontrolü kavramını ifade eden SDN (Yazılım Tanımlı Ağ) kullanılarak yapılabilir. Ağ programlanabilirliği terimi, ağın yazılım kontrolüne daha fazla odaklanmak anlamına gelir. Bunu yapmak için, bir yazılımın, yönlendiricilerin ve anahtarların olası tüm farklı durumlarda nasıl çalışacağını kontrol etmemizi sağlayacak bir denetleyici kullanacağız ve bu,...